BURSA/MUSTAFA KEMAL PAŞA
 
  Ana Sayfa ve TV
  İlçemiz Hakkında Bilgi
  İlginç Haberler ^_^
  İlginç Haber 2
  Vitrin Mankeniyle:D
  Oyunlar
  Çoklu Dil Çevrimi
  SOHBET EDELİM..
  DOĞUM GÜNÜ HESAPLAMASI
  FOTOSEL NEDİR, NEYİN NESİDİR
  İller Arası Mesafe
  Gazete Haberleri
  Sen Yaz O Konuşsun...
  Bilgi Yarışması
  Hareketli Resimler
  İlginç İsimler
  Dünyadan İLginç Kanunlar
  MSN NİCKLERİ
  İlginç Bilgiler
  Paint
  Slaytlar
  MSN Şifresi Nasıl Kırılır???
  Renk Körlüğü Testi
  İl İl TÜRKİYE
  Hit Arttırmanın Yolları
  Radyo
  Acil Telefon Numaraları
  Ziyaretçi Defteri
  İdeal Kilonu Hesapla
  İşte Seni Seviyorum ve Haykırıyorum Aşkım!!
  Son Depremler..
  Komik Şiirler
  Spor Haberleri
  Sohbet Odası(Herşey Türkçe)
  Besin ve Değerleri
  Piyasa Bilgileri
  Filmler
  ...Espriler...
  Muratgilin Damından Hoplayamadım
  Komedi Dükkanı Videoları
  Videolar
  Gençken Yapılacak 100 Şey
  Osmanlı Padişahları
  Farmville Hileleri ve Anlatımı
  Neden Hıçkırırız?
  Neden Esneriz?
  Tuzun Hikayesi
  Sinakkapan Bitkisi
  Deney Kurbağaları
  Ölü Sinekler İle Resim Yapıyormuş
  Otistik Hastalığı
  Özlü Sözler
  X HUNTER Kağıt Uçak Yapımı
  Kağıttan Uçak Yapımı v1
  Bu Da En Zor Yapılan Uçak
  Kağıttan Uçak Yapımı
Tuzun Hikayesi

kıymetli tuz

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde... Pire berber iken, deve tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken.
Tıngır elek, tıngır felek demişler, bu masalı şöyle anlatmışlar.
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zamanda bir padişah ile bunun üç kızı varmış. Bir gün bu padişah kızlarını başına toplamış, beni ne kadar seversiniz? Demiş. En büyük kız dünyalar kadar, ortanca kızı kucak kadar, küçük kızı da tuz kadar severim demiş.
Padişah küçük kızın cevabına çok sinirlenmiş, insan tuz kadar sevilir mi demiş, ardından küçük kızını cellada teslim etmiş. Cellat, kızı kesmek için dağa götürmüş. Kız cellada yalvarmış, sen de babasın, bana kıyma demiş.
Cellat, kızın yalvarmalarına dayanamamış, onun yerine bir hayvan kesmiş, kızın gömleğini kesilen hayvanın kanına bulayıp padişaha getirmiş.
Küçük kız yollara düşmüş. Az gitmiş, uz gitmiş, bir köye ulaşmış. Orada köyün zenginlerinden birine kul köle olmuş, büyümüş, çok güzel bir kız olmuş. Güzelliği ilden ile, dilden dile yayılmış, kısmet bu ya bir başka padişahın oğluyla evlenmiş.
Aradan bir hayli zaman geçmiş, başından geçenleri kocasına anlatmış, babamları yemeğe çağıralım demiş. Kocası da olur demiş. Gereken hazırlıklar yapılmış, padişah babası ziyafete çağrılmış.
Kızın padişah babası söylenen günde avanesiyle birlikte ziyafete gelmiş. Padişah ve beraberindekiler sofraya oturduğunda yemekler sırayla gelmeye başlamış. Ama kız, aşçısına bütün yemeklerin tuzsuz olmasını tembih etmiş. Padişah hangi yemeğe saldırdıysa eli geri gitmiş, yemeklerin hiçbirini yiyememiş.
O sırada küçük kızı padişahın sofrasından ayağa fırlamış. Padişahım, duyduğuma göre sen küçük kızını seni tuz kadar seviyormuş dediği için öldürtmüşsün demiş. Padişahın söz söylemesine fırsat vermeden işte o küçük kız benim demiş ve bütün yemekleri tuzsuz yaptırdım ki kıymetimi anlayasın sözlerini eklemiş.
Padişah yaptığından utanarak küçük kızının boynuna sarılmış, tuzun ne kadar kıymetli olduğunu anlamış. Ondan sonra yeni bir dönem başlamış. Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.

 
 
  SİTEYİ ZİYARET EDENLERİN İSMİNİ VE VARSA SİTELERİNİ ZİYARETÇİ DEFTERİNE BIRAKMALARI RİCA OLUNUR...  
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol